Dünya dinamiklerini sistematik bir şekilde anlama ve öğrenme süreci olan bilim, elde ettiği sonuçları insanlığın hizmetine sunarak; geniş manada medeniyetlerin gelişmesini sağlamakta, özelde ise insan yaşamını kolaylaştırmaktadır. Bilimin bu misyonu, bilimsel çalışmaların ve araştırmaların önemini birkez daha vurgulamaktadır. Günümüzde kontrolsüzce artan dünya nüfusu ve sanayileşme, sınırlı olan doğal kaynaklar üzerinde beşeri baskıları arttırmış ve birçok çevresel sorunu ortaya çıkarmıştır. Özellikle son yüzyılda görülen bu hızlı değişime yanıt vermek, başta küresel ısınma ve etkileri olmak üzere, çevre kirliliği, ormansızlaşma, tarım alanlarının tahribi, sağlıklı gıda ve suya erişim, ekolojik sorunlar, salgın hastalıklar vb. sorunları en aza indirebilmek için bilimsel araştırmalar kilit rol oynamaktadır. Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden insanların günümüzdeki ihtiyaçlarını karşılama kapasitesi olarak tanımlanabilecek sürdürülebilir kalkınmada, doğal kaynakların sürdürülebilirliği ana ekseni oluşturmaktadır. Bilindiği gibi sürdürülebilirliğin klasik bileşenleri ekonomi, çevre ve toplumdur. Bu temel bileşenlere yeni halkalar ekleyebilmek, fen, mühendislik, sağlık ve sosyal bilimler alanlarını kapsayacak şekilde geniş fikir sentezlerinin oluşturulması, sürdürülebilirlik adına yeni ufukların doğmasını sağlayacaktır. Artan kaynak tehditlerine karşın sürdürülebilir kalkınmanın nasıl ve hangi yöntemlerle inşa edileceği sorusu önümüzdeki yüzyılda en çok tartışılan soruların başında gelecektir. Nüfus kontrolü ile birlikte ekolojik ayak izinin azaltılması, günümüzde yaşadığımız başta Covid-19 pandemisi olmak üzere birçok çevresel soruna karşı insanlığın doğru yanıtlar vermesini sağlayacaktır. İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa ve Artikel Akademi işbirliğinde “Sürdürülebilirlik İçin Akademik Araştırmalar” kitap serisinin ikincisini bir araya getirerek yayınlamaktan mutluluk duyuyoruz.